Dienstag, 22. Juni 2010

Viyana da ögrencilik -2009/2010



4 gözle bekliyordum hep 28 Eylülü

O gün secimler vardi bizim kasabada. Yeni belediye baskanimizi seciyorduk. Sandikbasinda oturdugum icin, alel acele toparlanmis esyalarimi alip, evimizin yakinindaki tren istasyonuna dogru eslik etti ailem bana. Pek heyecanli sayilmazdim aslinda o anda. Daha önceden de gidip evime yerlestigim icin, cok farkli bir duygu gibi gelmiyordu...

Viyana soguk bir sehirdi... Insanlari ciddi durup sert bakislarla yürüyorlardi caddelerde. Bu da sehir yasantisin getirdigi birseydi muhtemelen. Biraz zor alisacaktim galiba bu sehire.

29. Eylül Viyanada elimde harita ile belediyede kayit yaptirmak icin etrafa bakinip duruyordum. Nasil bulacagim derken, bir yasli bayan yaklasip yardim edebilirmiyim diye sormustu. Yavas yavas alisiyordum sanki...
Aksam vakitlerine dogru Viyana Unisini tanitan bir grub ile Üniversiteyi gezdim. Ilk insanlar ile tanistim. Tamirat oldugu icin, asansör yerine merdivenlerden ciktik, ve bir ara labirenti andiran koca Üniversitede kaybolduk. :D

30. Eylül aksami: Ilk dersime dogru yol almistim. Normalde 1 Ekimde baslayacak olan dersden önce bir ders daha secmistim. Gec vakitti. Hava kararmisti. Ve inanilmaz bir kalabalik vardi.

1. Ekim: Ilk büyük günün getirdigi kalabaligin icinde kayboluyordu sanki insan. Viyana Universitesinin en büyük amfisinde artik yer bulmak hemen hemen imkansizdi. 800 ögrenci icin uygun olan siralara sigmayan yaklasik 1500-2000 ögrenci, yerlerde oturacak uygun biryer de kalmadigi icin, kürsüye oturmaya karar vermislerdi. Cok ilginc bir durumdu. Son anda yukarilarda bir yer bulup oturmustum. Ilk dersi dinliyordum. Dinliyordum ama diger ögerenciler gibi pek de birsey anlayamiyordum =)... Daha önceden hic duymadigim bircok farkli hukuki terim kullaniyordu Profesör. Ders biter bitmez, tanisip, telefona numaralar kayitlaniyordu...


22.Ekim: Yorgun argin okuldan evime dönmüstüm. Ev arkadasim ile TV de haberleri izlerken birden gözümüze carpan olay, ikimizi de saskinlik icinde birakti. Universitemizin en büyük ders gördügümüz amfisi AUDIMAX istila edilmisti. Bir yandan saskin, saskin bakarken, pek de sasirtici bir durum degil aslinda diye de düsünmüyor degildim acikcasi. Onca ögrencinin 3 hafta boyunca beklemesi bile büyük bir sabirdi.

23. Ekim: O gece ögrenciler AUDIMAX da sabahladilar. Ve Cuma günü ampfi de görülecek dersler iptal edildi. Ögrencilerin sesleri gitgide yükseliyordu... Pes etmeyecegiz diye Viyananin cesitli yerlerinde demonstrasyonlar planlaniyordu.

Ekim- Kasim: Günler haftalar geciyor ama degisen hicbirsey yoktu.
AUDIMAX da hala ders görülmüyor, bircok demonstrasyonlara katilan ögrencilerin büyük bir kismi, artik derse devam etmek istiyor, yer darligi yasaniliyordu. Cözüm cabuk geldi. GÜNLÜGÜ(!)
16.000 € olan AUSTRIA CENTERI kiraladi devlet. Evet, az bir miktar degildi.

AUSTRIA CENTER da gazetecilerin yanimiza gelip tüm olup bitenler hakkinda fikrimizi sormasi, ders sirasinda Rektörün, pesinde kameramanlar ile dersi bölmesi, gibi farkli aksiyonlarda yasanilabiliyordu...

***

Hayat, bitmek bilmeyen bir tesadüf zinciriydi ve beni sürekli sasirtmak icin, elinden geleni yapiyordu.
Hic ummadigim anda, ummadigim insanlar ile karsilasiyordum. Asla olmaz dedigim seyler oluyordu. Ne derler, dünya kücük: 'Viyana kücük'. .... (devam)